Ortaokul fen bilimleri dersi konu anlatımları, TEOG sınavlarına hazırlık rehberi...

>> >>>>>>>>>>>>>> Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür.Hayal gücü ise her yere... EİNSTEİN

08 Haziran 2013

GÜNEŞ SİSTEMİ

7.SINIF                                                                 
DERS: 1
ÜNİTE 7 :GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ 
KONU : GÖK CİSİMLERİNİ TANIYALIM-GÜNEŞ SİSTEMİMİZ-UZAY ARAŞTIRMALARI 

Açık ve bulutsuz gecelerde gökyüzünde gördüğümüz yıldız, ay, meteorlar ,asteroidler ve gezegenlere gök cismi denir.
Uzayda `bulutsu` adı verilen gaz ve toz yığınlarının bir araya gelerek sıkışması sonucu yıldızlar oluşur. Varlığı sona eren dev yıldızlar şiddetli bir patlama ile parçalanır ve patlama sonucu ortaya çıkan parçalar uzay boşluğuna dağılır.
                                                          

Yıldızlar çok uzakta oldukları için ışık noktaları gibi görünürler. Yıldızlar çevrelerine ısı ve ışık yayarlar. Güneş: Dünyamıza en yakın ve gündüz görebildiğimiz tek yıldız Güneş'tir. Güneş dünyamızı aydınlatır ve ısıtır. Güneş`in çapı Dünya`nın çapının 109 katıdır. Güneş'in Dünya`dan çok daha büyük olduğu halde bize küçük görünmesinin nedeni, Dünyadan çok uzakta olmasıdır. Güneş, Dünya'dan 149.6 milyon km uzaktadır.
Uzaydaki gök cisimlerinin aralarındaki uzaklıkları kilometre ile ifade etmek yetersiz kalır. Bunun nedenle ışık yılı birimi kullanılır. Işık yılı ışığın bir yılda aldığı yoldur. Işık yılı zaman ölçüsü değil, uzaklık ölçüsü birimidir. 

                                                                       12
Bir ışık yılı yaklaşık   9,46x10      km' dir.
Dünya ile Güneş  arasındaki uzaklığın 1 birim kabul edildiği "astronomi birimi" (AB) ile de değerlendirilir. Buna göre 1 AB = 149,6 milyon km 'dir. Plüton cüce gezegeninin Güneş'e uzaklığı 39,5 AB' dir.
Takım yıldızları.
Takım Yıldızları
Çok farklı özelliklerde olmalarına rağmen bir kümeymiş gibi görünen bu yıldızlara takım yıldızı denir. Bu takım yıldızları eski gökyüzü bilimcilerince hayali çizgilerle birleştirilerek masalsı ve mitolojik adlar almıştır. Günümüzde astronomlarca belirlenmiş 88 takım yıldız vardır. Büyükayı, Küçükayı, Ejderha, Çoban, Kuzey Tacı , Orion (Avcı), Kanatlıat, Kahraman ve Kuğu en bilinen takım yıldızlarıdır. Küçükayı takım yıldızının  en  parlak yıldızı olan kutup yıldızı kuzeyi gösterir ve geceleri yön bulmamızı sağlar.Yüzümüzü kutup yıldızına dönerek sağımızın doğu, solumuzun batı, arkamızın ise güney olduğunu anlayabiliriz.
Kuyruklu Yıldızlar

Kuyruklu yıldızlar Güneş`in çevresinde uzun ve geniş eliptik yörüngelerde dolanır. Genellikle onları keşfeden insanların adlarıyla anılır.
Kuyruklu yıldızlar Güneş`e yakın olmadıkça görünmezler. Kuyruklu yıldızlar Güneş`e yaklaştıklarında içerdikleri buz bir miktar erir. Buzla karışmış toz ve taş parçaları serbest kalır. Serbest kalan gaz, su buharı ve ince tozlar Güneş rüzgarı ile itilir. Böylece kuyruklu yıldızın kuyruk kısmı oluşur. Kuyruklu yıldızlardan kopan toz tanecikleri ve kaya parçaları Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık  çizgisi bırakır. Bu olay halk arasında yıldız kayması olarak bilinir.
Bilinen en ünlü kuyruklu yıldızlar ve en son gözlendikleri tarihler:
Yıldız                 Gözlendiği Tarih                       
HALLEY                1986
HALE-BOPP         1997
İKAYE-ZHANG     2002
WEST                   1975
KHOUTEK            1974
HYAKUTAKE       1996

Meteorlar:
Kuyruklu yıldızlardan kopan taş ve kaya parçalarına meteor denir. Meteorlar atmosfere girdiklerinde yanıp yok olurken, bazı büyük meteorlar yok olmayıp yeryüzüne ulaşabilirler.. Yeryüzüne düşen bu meteorlara gök taşı denir.
Meteorlar gezegenlere düşerek büyük hasarlar oluştururlar. Meteorların Dünya dışındaki gezegenlerin yüzeyinde oluşturdukları çukurlara meteor çukuru denir.
Dünya yüzeyine düşen meteorların oluşturdukları çukurlara ise gök taşı çukuru denir.
Güneş Sistemi
Güneş Sistemi
Güneş ve onun çevresinde belirli yörüngelerde hareket eden gezegenler, uydular ve kuyruklu yıldızların oluşturduğu topluluğa Güneş sistemi adı verilir. 

Gezegenler, asteroitler ve kuyruklu yıldızlar Güneş çevresinde dolanan gök cisimleridir. Ayrıca bazı gezegenlerin çevresinde dolanan uydular da vardır. 
Güneş sistemi ve gezegenler.
        Güneş, Samanyolu galaksisi içinde hareket ederken, gezegenler de onunla birlikte uzayda hareket eder. Güneş, Samanyolu galaksisiyle birlikte Herkül Yıldız kümesine doğru gitmektedir. Güneş, kütle çekim kuvvetiyle bütün gezegenleri kendine doğru çeker. Bu çekim kuvveti gezegenlerin belirli yörüngelerde hareket etmelerini sağlar.
Bütün gezegenler, Güneş çevresinde saat ibresine ters yönde hareket eder. Gezegenler, Güneş etrafında elips şeklinde bir yol izler. Bu yola yörünge denir. Elipsin iki tane odağı bulunur. Güneş bu odakların birinde bulunur. Yani Güneş elipsin tam ortasında değildir.
Dünya nasıl Güneş sisteminin bir elemanı ise Güneş de bulunduğu yıldız kümesinin bir elemanıdır. Sayılamayacak kadar çok yıldızın oluşturduğu bu kümelere Gök ada denir.
                       
 

                                                   Samanyolu Gökadası
Gök adalar üç grupta incelenir.
1.Sarmal gökada: Ortasında parlak yıldızlar topluluğu bulunur. Bu merkezden çıkan kollar sarmal bir şekilde etrafında dönerler. Bizim içinde bulunduğumuz Samanyolu ve Andromeda sarmal gökadalardandır. Andromeda teleskop kullanmadan gözlenebilir.
2.Eliptik gökada: Bir top gibi küresel yada bir yumurta gibi şişkin ve ovaldir. Sombrero eliptik gök adalardandır.
3.Düzensiz gökada:  Belirli bir şekli olmayan gök adalardır.
Gök adaların da içinde bulunduğu gök cisimlerinin tümü aralarındaki boşluklarla beraber evren olarak adlandırılır.
Dünya dışındaki evren parçası ise uzay olarak adlandırılmıştır.
Dünyamız evrende Samanyolu gök adasında, Güneş sisteminde, Güneşe en yakın üçüncü gezegendir.
Gezegenler ve Uyduları
Güneş sisteminde yıldızın etrafında belli bir yörüngede dolanan, yıldızlardan aldığı ışığı yansıtan, yıldızlardan daha soğuk ve küçük gök cisimlerine gezegen denir.
Gezegenler soğuktur, ışık yaymazlar. Sadece Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtırlar. Şimdilik bilinen 8 gezegen vardır.
Yıldızların gökyüzündeki konumları değişmezken, Güneş etrafında dönen gezegenlerin konumları sürekli değişir. Gezegenler Güneş’e farklı uzaklıkta bulunur.

                             

Gezegenlerin Güneş'e olan uzaklıkları.
Güneş'e en yakın gezegen Merkür, en uzak gezegen Neptün'dür.
Güneş sisteminde bulunan gezegenler sırasıyla şunlardır; 
Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün.
BİLGİ: 24 Ağustos 2006 tarihinde Uluslararası Astronomi Birliği 9. Gezegen Plüton'u gezegen sınıfından çıkartmışlardır. Plüton artık cüce gezegen olarak nitelendirilmektedir
Merkür: Güneş’e en yakın ve en küçük gezegendir. Merkür’ün Güneş’e olan uzaklığı yaklaşık 58 milyon kilometredir. Güneş etrafındaki dönme hızı en büyük olan gezegendir. Güneş etrafında 88 günde bir tur döner. Kendi etrafında çok yavaş döner.Merkür katı hâlde, atmosferi ve suyu bulunmayan ölü bir gezegendir. Merkür’ün yüzeyi kraterlerle kaplıdır ve uydusu ve halkası yoktur.
Venüs: Dünyamıza en yakın gezegendir. Dünya ile aynı büyüklüktedir. Venüs’e Zühre de denir. Güneş’ten ortalama uzaklığı 108 milyon kilometredir. Güneş’e ikinci yakın gezegendir. Uydusu ve halkası yoktur. .Altıncı büyük gezegendir.
Venüs’ün “Akşam Yıldızı”, “Çoban Yıldızı” ve “Sabah Yıldızı” gibi isimleri vardır.

Venüs, diğer gezegenlerin tersine batıdan doğuya değil, doğudan batıya doğru döner.
Güneş etrafındaki bir tur dönüşünü 224 günde tamamlar. Venüs kendi çevresinde çok yavaş döner. Kendi çevresindeki bir dönüşü 243 günde tamamlar. Yani bir Venüs günü bir Venüs yılından daha uzundur. Venüs katı hâlde bir gezegendir. Yüzeyi kalın bir atmosferle kaplı olduğu için, Güneş’ten gelen ışınların büyük çoğunluğunu uzaya geri yansıtır. Bu yüzden Venüs parlak bir gezegen olarak görünür. Venüs’ün yüzey sıcaklığı 400°C’yi bulur. Dünya: Yaşam olduğu bilinen tek gezegendir. Uydusu Ay'dır, halkası yoktur. Yüzeyinin üçte ikisi sularla kaplıdır. Kendi çevresinde 24 saatte, Güneşin çevresinde 365 gün 6 saatte döner. Beşinci büyük gezegendir. Dünya, Güneş’e ortalama 149,6 milyon kilometre uzaklıkla, Güneş’e en yakın üçüncü gezegendir. Dünya’nın çevresinde kalın bir atmosfer tabakası vardır.
Dünya atmosferi solunuma uygun oranlarda gazlar içerir. Dünya yüzeyinin sıcaklığı suyun sıvı hâlde bulunabileceği sıcaklıktadır. Bu sıcaklığın biraz artması ya da azalması  durumunda su sıvı hâlde bulunmayacak ve ortam canlı yaşamına uygun olmayacaktı.   
Dünya’nın atmosferi % 78 azot, % 21 oksijen ve % 1 oranında diğer gazlardan oluşmaktadır.
Dünya’nın ekseni, yörünge düzlemine doğru 23° 27´ eğiktir. Dünya’nın ekseniyle yörünge düzlemi arasında 66° 33´lık bir açı vardır. Dünyamıza en yakın gök cismi uydusu olan Ay'dır.
Ay: Dünya’nın uydusu olan Ay, Dünya’ya yaklaşık 385 bin km uzakta bir yörüngede dolanır. Dünya çevresindeki dönüş süresi yaklaşık 27,5 gündür. Ay’ın Dünya çevresinde dönüş süresi ile kendi ekseni etrafında dönüş süresi hemen hemen aynıdır. Bu yüzden Ay’ın hep aynı yüzü bize dönüktür. Ay, Dünya etrafında elips şeklinde bir yörüngede dolanır.
Ay hem kendi etrafında hem de Dünyanın çevresinde saat yönünün tersinde döner. 
Ay’ın yüzeyi kraterlerle kaplıdır. Ay’da atmosfer olmadığı için meteorlar Ay’ın yüzeyine çarparlar ve oyuklar oluştururlar. Ay yüzeyinde sıradağlar şeklinde yükseltiler, düzlükler ve çukurluklar bulunur. Ay bir ışık kaynağı değildir. Ay, Güneş’ten aldığı ışığı bize yansıtır. Ay’ın Dünya’ya yansıttığı ışık miktarı değiştiği için, görünüşü hep aynı değildir. Bu yüzden her gece Ay’ın farklı bir kısmı bize daha parlak görünür. Buna ayın evreleri denir.
Ay'ın kütlesi Dünya'nın kütlesinin yaklaşık seksende biri kadardır. Ay ile Dünya arasındaki çekim kuvveti, Güneş ile Dünya arasındaki çekim kuvvetinden daha büyüktür. Dünya üzerindeki sularda meydana gelen gelgit olayı bu nedenle oluşur.
Gel-Git Olayı
Dünya ve Ay arasında büyük bir kütle çekim kuvveti vardır. Dünya’nın Ay’a uyguladığı bu çekim kuvveti, Ay’ın Dünya çevresinde belli bir yörüngede hareket etmesini sağlar. Dünya, Ay’a kuvvet uygularken, Ay da Dünya’ya çekim kuvveti uygular.
Ay’ın çekim kuvveti Dünya’nın çekim kuvvetinin 1/6'sı kadardır. Dünya ve Ay arasındaki çekim kuvveti sonucu Dünya üzerindeki sular kabarır ve alçalır. Suların bu hareketine gel-git (med-cezir) olayı denir.
Mars: Büyüklüğü Dünya’nın yarısı kadardır. Mars gezegeni Kızıl gezegen ya da Merih olarak da bilinir. Mars katı hâlde bir gezegendir. Mars’ın atmosferi  CO"karbon dioksit"  gazı ile kaplıdır. Bir miktar oksijen ve su buharı da vardır. Yedinci büyük gezegendir. Mars’ın yüzeyinde yanardağlar, boş düzlükler ve kraterler bulunur. Mars’ın 2 uydusu vardır. Halkası yoktur.
Jüpiter: Güneş sisteminin en büyük gezegenidir. Etrafında taş parçaları ve tozdan oluşan ince karanlık bir halka vardır.63 tane uydusu vardır. Gözle görülebilir.
Satürn: En büyük ikinci gezegendir. Gaz, buz ve kaya parçalarından oluşan halkası vardır.56 tane uydusu vardır. En büyük uydusunun adı Titan’dır. Güneş sisteminin ikinci büyük gezegenidir. Satürn’ün en belirgin özelliği halkalarıdır. Bu yüzden ona halkalı gezegen de denir. Satürn’ün parlak altın renkli bir görünüşü vardır. 
Uranüs: Güneş sisteminin en büyük 3. gezegenidir. Yörüngesinde yan yatmış bir varil gibi döner. Güneş'e uzaklığı bakımından 7. sıradadır.11 halkası, bilinen 21 uydusu vardır. Üçüncü büyük gezegendir.Uranüs’ün bilinen 21 uydusu vardır.
Neptün: Güneş'e uzaklığı bakımından 8. sıradadır.( Güneş'e en uzak gezegen ) 
Açık yeşil renkte görünür.13 uydusu vardır, halkası yoktur. Dördüncü büyük gezegendir.
Güneş ve Ay Tutulması
Dünya, Güneş etrafında dolanırken, Ay da Dünya etrafında dolanır. Bazen Ay Dünya’nın gölgesine girer, bazen de Ay’ın gölgesi Dünya üzerine düşer.
Güneş, Dünya ve Ay aynı hizaya gelip Ay, Dünya’nın gölgesinde kaldığında üzerine ışık düşmez. Bu olaya Ay tutulması adı verilir.

Güneş, Ay ve Dünya aynı hizaya geldiğinde ise, Ay’ın gölgesi Dünya üzerine düşer. Dünya üzerinde tam karanlık ve yarı karanlık bölgeler oluşur. Bu olaya Güneş tutulması adı verilir. 

Uzay Araştırmaları

Uzayla ilgili bilgilere ulaşmada en çok kullanılan yollardan birisi gözlem yapmaktır. Teleskobun bulunmasıyla insanların yeni bilgilere ulaşması da hızlanmştır.
İlk teleskobu 1608 yılında Hollandalı gözlükçü Hans Lippershey (Hans Liperfley)

icat etmiştir. Bu teleskop cisimleri gerçek boyutundan ancak beş kat daha büyük gösterebildiğinden ilkel sayılırdı.
Gök biliminde kullanılabilecek ilk teleskop 1609 yılında Galileo tarafından yapıldı. Galileo teleskopla yaptığı incelemeler ile Venüs'ün görünüşünün değiştiğini ve gezegenlerin Dünya'nın değil de Güneş'in etrafında  döndüğünü ispatlamıştır.
Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanlarına gök bilimci  denir.
Uzay gemisi denilen roketlerle uzaya giden, özel teknik elbiseler giydirilmiş veuzay bilimi ile ilgili özel eğitim almış kişilere uzay adamı denilmektedir. Uzay adamları
gelişmiş teknik araçlar kullanarak uzayda bir çok deney ve gözlemler yapar.
Uzay adamlarına evrende "araştırma yapan kişi" anlamında ABD'de astronot, Rusya'da ise
kozmonot adı verilmiştir. 

İnsanoğlunun Ay’a ulaşma rüyası 16 Temmuz 1969'da Neil Armstrong,
Edwin Aldrin  ve Michael Collins  adlı üç astronotun Ay yolculuklarına başlamasıyla da gerçek olmuştur. Bu yolculukta Ay'a ilk ayak basan kozmonot (astronot) Neil Armstrong oldu. Bu çalışma sonucunda uzak gezegenlere yapılması düşünülen yolculuklar ve uzay araştırmalarını hızlandırmıştır.
Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars'a ve Venüs'e uzay sondaları gibi uzay
araçları gönderildi.
Mars'ın ve Dünya'nın çevresine uydular yerleştirildi. Uzay istasyonları
kuruldu. Farklı uzay teleskopları yörüngelere yerleştirildi. Uzaya yolculukları sırasında
astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için gerekli olan ve onları aşırı sıcak ya da

soğuktan ayrıca radyasyondan korurken aynı zamanda oksijen ihtiyacının da karşılanması
nı sağlayan özel uzay giysileri üretildi. Bu özel giysiler içinde yer alan yaşam destek
sistemi astronotların oksijen ihtiyacını karşılayıp, karbondioksiti emmektedir. Bunun
dışında kabin içindeki sıcaklık, basınç ve nemi uygun seviyede tutmaktadır.
Uzay Kirliliği
Bütün bu gelişmelere karşın uzay çalışmalarının olumsuz sonuçları vardır.Yörüngedeki uydulardan bir bölümünün ömrü tükenmiş ve bunlar uzayda serbest olarak dolanmaya başlamışlardır.Tüm bu işe yaramayan cisimler, roket parçaları, ölü uydular, yakıt tankları ve uzay aracı artıkları Dünya'nın çevresinde dolanan bir hurda yığını oluşturmuş ve bu durum uzay kirliliğine yol açmıştır. Uzay kirliliğinin önlenebilmesi için çalışmalar yapılmaktadır..

0 yorum: