Ortaokul fen bilimleri dersi konu anlatımları, TEOG sınavlarına hazırlık rehberi...

>> >>>>>>>>>>>>>> Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür.Hayal gücü ise her yere... EİNSTEİN

08 Aralık 2012

KİMYA ENDÜSTRİSİ

Kimya endüstrisi, kimyasal maddelerden günlük hayatta kullandığımız birçok ürünün elde edilmesini sağlar. Ülkelerin gelişmişliği kimya endüstrisi ile doğru orantılıdır.
Kozmetik ürünler, ilaç, deterjan, gübre v.b Kimya sanayii çok geniş bir ürün çeşitliliğine sahiptir.
Kimya sanayi, diğer sanayi dallarına da hammadde ve ara ürünleri üreterek katkı sağlar. 

Kimya Sanayinde:
%30 Tüketici için tekstil, boya, kozmetik, ilaçlar, temizlik ürünlerini üretilir.
%70 Tarım sektörü için gerekli olan gübre, tarım ilaçları, organik ve inorganik kimyasallar, boyalar, laboratuvar kimyasalları, termoplastikler ve benzer ürün üretimi için gerekli olan hammaddeler üretilir.
Türkiye’de kimya sanayi ürünlerinin bir kısmı ülke kaynaklarında karşılansa da, büyük bir kısmı ithal edilmektedir. Son yıllarda kimyasal ürünlerin ihracatı artmaktadır.
      
Kimya Endüstrisi Neden Önemlidir?
Fabrikalar için ham madde üretimi sağlar.
Tüketici için gerekli ürünlerin üretilmesi sağlar.
Fabrikalarda çalışacak nitelikli iş gücü ve insanlara iş olanağı sağlar.
Ülke ekonomisinin gelişimine katkıda bulunur.
Kimya Endüstrisinde Kimler Çalışır?
Kimya endüstrisi alanında maden mühendisliği, petrol mühendisliği, kimya mühendisliği gibi yüksek öğrenim gerektiren mesleklerin yanında bu alanda birçok teknik eleman da görev yapmaktadır.
Kimya Mühendisi: Maddelerin kimyasal değişimlerini belirleyen koşulları inceleyen kimyasal madde üretecek tesislerin tasarlanması, kurulması ve işletilmesi alanlarında çalışan kişidir.
Gıda Mühendisliği: Gıda hammaddelerinin besin değerini kaybetmeden standartlara uygun olarak verimli bir şekilde işlenmesini, korunmasını ve depolanmasını planlayan, uygulamasını yürüten ve yeni sistemleri geliştiren kişidir. Temel amacı insanların sağlıklı beslenmesidir.
Petrol mühendisliği: Petrol mühendisi veya Türkiye’deki bilinen adıyla petrol ve doğal gaz mühendisliği, ham petrol veya doğal gaz gibi ürünlerin üretimi ile ilgili faaliyetlerle ilgilenen mühendislik dalıdır. 
Ziraat mühendisliği: Bitkisel üretim ve hayvansal üretimin yanında süt teknolojisi, tarımsal biyoteknoloji, tarım makineleri, kültür-teknik, toprak bilimi ve bitki besleme, tarım ekonomisi, tarım ürünleri teknolojisi, bitki koruma, alanlarında uğraş veren mühendislik dalıdır.
Kimyager: Maddelerin kimyasal nitelikleri, molekül yapıları ve bunların ne şekilde değiştirilebileceği ve her cins kimyasal örneğin analizi konusunda çalışmalar yapan kişidir.
Laborant: Kimyasal madde üreten veya kimyasal madde kullanarak üretim yapan işyerlerindeki mühendislerce belirlenen analizleri laboratuarlarda tekniklerine ve yöntemine uygun olarak yapan elemandır.
Teknisyen: Her türlü kimyasal hammadde üretim, kalite kontrol ve analizde, araştırma ve geliştirme laboratuvarlarında kimya mühendislerinin ve kimyagerlerin denetimi altında çalışan kişidir.   
Tekniker: Kimyasal madde üreten veya kimyasal madde kullanarak üretim yapan işyerlerindeki laboratuarlarda kimya mühendisleri ve kimyagerler tarafından hazırlanan iş planı ve programına göre, istenen kalitede ürün elde edilmesi için gerekli işleri yürüten kişidir. 
Kimya endüstrisinde üretim ileri teknoloji gerektirmektedir. Bu nedenle kimya endüstrisi, araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmalarının en yoğun yapıldığı alanlardandır. Bu alanda araştırma yapan kimyagerler farklı özelliklere sahip bileşikleri farklı alanlarda test etmektedirler.
Nano teknoloji kimya endüstrisini ilgilendiren alanlarında çok yüksek getirisi olan ürünlerin üretimi çalışmaları günümüzde halen devam etmektedir.
Türkiye, dünya bor rezervlerinin büyük bir bölümüne sahiptir. Bilim dünyasında Bor 
elementinin gelecekte çok daha önemli hâle geleceği söylenmektedir. Ülke olarak bor ve buna benzer kimyasallara yönelik araştırma ve geliştirme faaliyetlerini hızlandırmak gereklidir. Bu alanda yapılan bilimsel çalışmaları artırılmak, kimyasallar üzerinde branşlaşmaya yönelmek gereklidir.Bu gelişmelere paralel olarak gelecekte üniversitelerde bor mühendisliği meslek dalı oluşabilir.



Kimya Endüstrisine Katkı Sağlayan Kuruluşlar
TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
TKSD: Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği
KMO: Kimya Mühendisleri Odası
EFCE: Avrupa Kimya Mühendisleri Federasyonu
MKE:Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu
PETKİM: Petkim Petrokimya Holding A.Ş
TKD:Türkiye Kimya Derneği

  Türkiye’de Kimya Endüstrisi

             
Kullanılan hammaddenin yüzde 70’i ithal edilmekte, %30’u ise yerli üretimle 
karşılanmaktadır.  Kimya sektörü ithalata bağımlı bir sektördür. 
Plastik üretimi %90 oranında petrokimya sektöründen sağlanmaktadır. Petrokimya sektörü ise büyük ölçekli, sermaye ve teknolojinin yoğun olduğu bir sektördür.
Plastik ve kauçuk sektörü %90’ın üzerinde ithalata bağımlıdır.
Bu durumumun düzelebilmesi ise ekonomik getirisi yüksek ürünler üretilmeli, araştırma ve geliştirme çalışmalarına (AR-GE) ağırlık verilmeli ve yüksek bir teknolojiye ulaşılması gereklidir.
Osmanlı döneminde sabun, temizlik v.b ürünleri üreten üretim tesisi dışında kimya sanayi tesisi yoktu.


Cumhuriyetin ilanından sonra kimyasal üreten şirketlerin kurulması sürecinde patlayıcılar, tıp, tarım kimyasalları, deterjanlar, matbaa mürekkebi ve tekstil boyalarının son aşamaları üretilmeye başlanmıştır.
Türkiye’de Kimya Sanayii kimya alanında 1950’lerin başında şirketler kurulmuştur.
1960’lar ve 1970’lerde gelişme göstermiştir.
1970’li ve 1980’li yıllarda ise petrokimya alt sektörlerinde,halka açık Petkim ve Tüpraş gibi önemli hammadde sağlayıcı şirketler olarak öne çıkmıştır.
Bu gelişmeyi, aynı yıllarda çok sayıda küçük ve orta büyüklükte özel şirketin kurulması izlemiştir.
1984 yılında Gümrük Kanunu yayınlanmış ve kimyasal ürünlerin gümrük tarife oranları düşürülmüş ve daha önce iç pazara yönelik üretim yapan Kimya Sanayisi, dış pazarlara açılmaya başlamıştır.
Türk Kimya Endüstrisi, ağırlıklı olarak petrokimya, sabun, deterjan, gübre, ilaç, boya-vernik, sentetik elyaf, soda gibi çeşitli kimyasal hammadde ve tüketim ürünlerinin üretiminin gerçekleştirildiği tesislerden oluşmaktadır.
Sektörde faaliyet gösteren firmaların önemli bir kısmı küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşmakla birlikte, büyük ölçekli firmalar ile çok uluslu şirketler de faaliyet göstermektedir.
                                  
2014 yılında 189 ülkeye 15,5 milyar dolarlık ihracat yapan kimya sektörü, 149 ülkeden 40 milyar dolarlık ithalat yapmıştır. İthalat ve ihracat arasındaki fark kimya sektörünün ithalata bağımlı bir sektör olduğunu göstermektedir.Kimya sektörü, sanayi sektörleri arasında en fazla ithalat yapan sektörlerdendir. Yurtiçi üretimin yetersizliği, sanayiciyi ithalata yönlendiren en önemli faktördür.
Kimya sektöründe ithalatı yapılan ara mallara baktığımız zaman büyük bir bölümünü petrokimyasal ürünlerin oluşturduğu görülmektedir.
Türkiye Petrokimya Sektörünün en önemli sorunu arz ve talep arasındaki farktır. Hızla artan yurtiçi talep, yatırımların sınırlı olması ve üretimin yetersizliği sonucu karşılanamamaktadır.
Neler Yapılabilir?
Kimya sektöründe üretilen tehlikeli kimyasalların insan ve çevre sağlığına olumsuz etkileri vardır. Bu sorun "Organize Sanayi Bölgeleri"ne uygun yer seçimi ile önlenebilir.  
Organize sanayi bölgeleri hammadde kaynaklarına, pazarlara, limanlara, demiryolu ve karayolu bağlantısı bulunan lojistiği uygun yerlere kurulmalıdır.Böylece yerli ve yabancı yatırımcı sayısı artar. 
Türkiye kimya sanayisi gerek üretim gerek de ihracat kapasitesi ile başta Balkanlar ve Orta Asya bölgelerinde en büyükler arasında yerini almıştır. 2000 yılında 2,2 milyar dolar olan ihracatımız her yıl kademeli bir şekilde artarak 2014 yılında 15,5 milyar dolar olmuştur. Kimya sektörü 21,5 bin firması, 283 bin çalışanı olan ve 2.600 çeşit ürünün üretildiği dev bir sektör haline gelmiştir.Kimya sektörü içerisinde plastik ve kauçuk ürünleri önemli bir yere sahiptir. Kimya sektöründe çalışanların %64,6’sı ve girişimcilerin %53,5’i plastik ve kauçuk ürünleri imalatı sektöründe faaliyet göstermektedir.
Ancak sektörün ihracat kapasitesinin gelişmesi, kimya sanayisinin ithalata bağımlı yapısını değiştirememiştir. 
TÜİK’in verilerine göre, 2013 yılında sektörün yarattığı yeni pazarlar etkisini göstermiş ve kimya sektörü ihracatının %48,3’ü plastik ve kauçuk ürünleri sektörü tarafından gerçekleştirilmiştir.
Türkiye’de kimya sanayi şirketleri, daha çok kıyı bölgelerimizde yoğunlaşmıştır.
Marmara ve Ege Bölgelerinde (İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve İzmir illeri), tüketici kimyasalları, boya, lastik ve plastik, petrol ve petrol ürünleri üretimi yapılmaktadır.
Karadeniz Bölgesinde gübre üretimi yapılmaktadır.
Akdeniz Bölgesinde gübre üretimi ve ana ham maddelerden olan soda, bikromat gibi ürünler üretilmektedir.

0 yorum: